Klima Filtreleri

Klima Filtreleri

Klima Filtreleri hakkında genel bilgiler, kullanım alanları ve önemi hakkında faydalı bir yazı.

Havalandırma ve hava şartlandırma sistemleri binaların ve tesislerin mühendislik yapısının bir parçasını oluşturmaktadır. Bu sistemler sayesinde yaşam alanlarında ihtiyacı duyulan temiz hava elde edilebilmektedir. Yaşam kalitesinin yükseltilmesi sağlanan bu sistemlerde kullanılan elemanlarda oluşturulacak hava kalitesinde büyük rol oynamaktadır. Havalandırma sistemlerinde filtreler hava kalitesinin belirleyici faktörü olarak kullanılmaktadır. Hava kalitesinin tespitinde önemli bir rol oynayan bu filtre elemanlarının basit yapısına rağmen çok hassas ölçüm ve standartlar çerçevesinde üretilmesi gerekmektedir.

Klima santrallerinde ve havalandırma sistemlerinde dış havadaki partikülleri, toz, toprak ve benzeri istenmeyen cisimleri tutmak, havalandırma cihazları girişlerinde gerekli ayrımları yapmak, beslenme havalarındaki virüs ve bakterileri azaltmak amacıyla uygun filtreler kullanılmalıdır. Bütün filtreler en ufak bir sızdırmaya izin vermeyecek tarzda imal edilmelidir. İstenilen hava kalitesine bağlı olarak kademeli filtrelendirme kullanılmalıdır.

  • Ön Filtreler
  • Hassas Filtreler
  • Mutlak Filtreler
  • Hepa Filtreler
  • Koku Tutucu Filtreler

Kapalı ortamlar insanların zamanlarının yaklaşık %80-90'ını geçirdiği konutlar, okullar, resmi binalar, kapalı spor salonları, eğlence yerleri ve taşıtlar gibi mekanlardır. Kapalı ortamlarda ısı, ışık, gürültü gibi faktörler yanı sıra ortam havasının da burada yaşayan kişilerin sağlıkları, rahatları, verimlilikleri üzerine etkileri vardır. Ancak bu etkinin yeterince önemsenmemesinin nedeni, kapalı ortam hava kirliliği etkilerinin genellikle uzun sürede ortaya çıkması ve yaşamı ve sağlığı doğrudan ya da acil olarak tehdit etmemesidir.

Kapalı ortamlarla ilgili sorunların tanımlanması 70'li yılların başındaki petrol krizi sonrası, enerji kısıtlamasının uygulandığı döneme rastlamaktadır. Benzin fiyatlarındaki artış ile enerjinin gideri yükseldikçe, enerji tasarrufu gündeme gelmiştir. Bunun için binalarda havalandırmanın azaltılması yoluna gidilmiştir. Binalar, geçirgenliği hemen hemen hiç olmayan bir "kabuk" ile kaplanmış ve pencereler sürekli kapalı tutulmuştur. Bu dönemde doğal ürünlerden uzaklaşma başlamıştır. Ağaç, mermer ve doğal liflerin yerini sunta, sentetik lifler ve plastikler almıştır. Bu yeni ürünler petrolün son ürünleridir ve bunların çoğu kapalı ortam havasında dağılabilir ve birikebilirler. Nihayet bilgisayar çağı da bir başka sorun yaratmıştır. Bilgisayarların gelişmesi ve yaygın olarak kullanılmaya başlanması binaların ısı ve elektromanyetik radyasyon yükünü artırmıştır. Aynı zamanda bu ısı bina içindeki relatif nemin de azalmasına neden olmuştur.

Dış ortam hava kirliliği (karbon dioksit, su buharı, ozon, formaldehit, uçucu organik bileşikler vb.), mikrobiyolojik etmenler (mantarlar, virüsler, bakteriler, maytlar, algler ve diğer alerjenler), radon ve elektromanyetik radyasyon da kapalı ortam havasını etkiler. Binalarda yaşayan kişilerin sigara içmek, yemek pişirmek ve temizlik yapmak vb. etkinlikleri sonucunda da bazı kimyasal maddeler ve partiküller kapalı ortam havasına eklenmektedir. Binanın kendisi, mobilyaları ve diğer malzemeleri partikül ve kimyasal maddelerin artmasına katkıda bulunmaktadır. Bu kirleticilerle tek tek uğraşmak için düzenlemeler yapmak, başarısız, pahalı ve yetersizdir. Ev içinde bilinen yüzlerce kimyasaldan etkilenim düzeylerini belirlemek çok zor bir iştir. Bu bileşikler arasındaki olası etkileşim bunu daha da güçleştirmektedir. Hala ev içi hava kirliliğine neden olan maddelerden etkilenim hassas olarak ölçülememektedir. Ancak hava kirliliğine neden olan maddeler için geniş bir aralığı olan rehberler vardır. Bu tür rehberler incelenmeli ve her ülke için uyarlanmalıdır. Kapalı ortam hava kalitesi rehberinde belirtilen değerler aşırı duyarlı kişiler dışında hemen herkes tarafından kabul edilebilir değerlerdir.

Bu Ürüne Ait Resimler